DEPREMZEDEYİZ

Çok zor bir süreçten geçtik/geçiyoruz.
Rabbim bir daha yaşatmasın böyle acı ve sıkıntılı günleri.
Külli irade depremin varlığıdır.
Cüz'i irade bizim alacağımız tedbirlerdir.
Tedbir kısmı trenini kaçırdık..
İnşaAllah bundan sonra daha tedbirli oluruz.
Bu konuda pek ümitvari konuşamıyorum çünkü Botanbaşı,Tecde,Çilesiz,Karakavak, Yakınca'nın imara açılması Gölcük depreminden çok sonralarıydı.
Çok unutkan bir millet olduğumuzu yaşanan her acı olaydan sonra gördük.
Deprem yönetmeliğinin kesinlikle uygulanacağını düşünüyordu herkes.
Yapılan zemin etüdünden burası  kaygan zemin, sıvılaşma oranı yüksek buraya bina yapıl(a)maz diyerek  geri dönen bir bina yeri ne duydum ne gördüm.
On binlerce daire yapıldı ve hepsinin zemin etüdü sağlam öyle mi?
Zemin etüdü ne için yapılır inşaat mühendisi olmadığım için bu konuda elbetteki  fikir beyan edemem.
Buraya kadar olan kısım icra makamında olanların sorumluluğunda olan durumdu.
İşin diğer bir boyutu ise ''Deprem Sonrası''
Evet büyük bir felaket geçirdik.
Sadece 90 saniye sürdü  bir çoğumuz mal varlıklarını kaybetti.
Deprem esnasında yastık altındakilere dönüp bakabilen var mı?
Kimin aklına gelirdi ki; can telaşına düşmüşken..
Ya sonrası ilk günlerdeki merhametimize ne oldu?
Depremzede olmak haksızlığı meşrulaştırır mı?
Depremzede olmak fırsatçılığı haklı kılar mı?
Abi sıkışmış mecbur alacak mecbur yaptıracak el insaf.
Oysa bizim kültürümüzde durumu el vermeyen için komşu,ne ihtiyacın varsa giderelim para söz konusu değil derdik.
Üç liralık mal 10 liraya 10 liralık mal 50 liraya çıktı.
Bir taraftan kişi evini  bir yıllığına ücretsiz depremzedeye tahsis ederken diğer taraftan,deprem öncesi 2500-3500 arası değişen kiralar  deprem sonrasında 10 bin 15 bin arasına çıktı.
Depremde sadece evler hasar görmemiş bence vicdanlarda hasara uğramış..
Beş yüz Tl'ye çalışan usta yevmiyesi 1500 TL ye çıktı.
Beş km'lik yere nakliye ücreti 300-400 TL iken deprem sonrasında 900 TL nakliye isteyeni gördüm.
Sahi depremzede olmak bir başkasının hakkını gasp etmeyi meşrulaştırır mı?
Ne ara bu kadar bencilleştik.
Geçenlerde İl Valiliği uhdesinde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı yardım kolisi dağıtmak üzere mahallemizde belli bir noktaya geldi.
T.C Kimlik ve imza karşılığı yardım kolisini dağıtmaya başladı. Yaklaşık bir saat sonra kalabalık arttı ve kuyruk uzadı.
Takibime takılan bir aile 4 kişilerdi sıraya girip aldılar. Aile başı bir kişi olması gerekirken onlar 4 kişi gelmişti. Hadi onu da geçtim. Araca koyduktan sonra görevliye unutturmak için en arkadan tekrar sıraya girerek tekrar yardım istemesi hangi vicdanın eseri acaba.
Şöyle geçmiş tarihe bakarak düşündüm.
Şehrin belirli yerlerine ''Sadaka Taşları'' yerleştirip infak yapanın gizlice ''Sadaka Taşına'' infakını bırakması, ihtiyacı olan ihtiyacı kadar olanı alması.
Nereden Nereye?
Adam koltuğunun altına 3 tane ısıtıcıyı kucaklayıp iç ediyor.
Sonra yok ya ''Devlet'' geç kaldı  ''Devlet'' nerede diye avazı çıktığınca ahkam kesmesi.
Deprem ''Külli İrade'' dir.
Bize düşen ''Cüz'i İrade'' mizi helal sınırlar çerçevesinde idame ettirmektir.