Sahipsiz Åžehrin Sahipsiz Hakemi!

Örneğine bugüne kadar rastlanmamış bir uygulamayla profesyonel hakemlik sözleşmesi feshedilen Arslanboğa’nın durumu aslında şehrimizin sahipsizliğinin en net fotoğraf karelerinden birisidir.

Alın işte size her anlamda iflas etmiş bir kentin, sanatçısından, iş adamından, bürokratından ve doktorundan sonra spor adamına da nasıl sahip çıkamadığını anlatan bir sahipsizlik hikayesi.

Bir adam düşünün bulunduğu yere tırnaklarıyla kazıyarak, yaşadığı olumsuzlukları dert etmeyerek, yetimliğini arkasına gizleneceği bir dram hikayesi yapmayarak; yokluklara, çekememezliklere, adam kayırmalara aldırış etmeden gelmiş ve severek yaptığı mesleğinde en üst noktaya ulaşma başarısı göstererek doğduğu şehrin insanlarının gurur kaynağı olmuş.

İşte bu adamı önceki gün futbol baronlarının ortak kararıyla çok sevdiği hakemlik mesleğinden koparma noktasına getirdiler.

Hem de ‘futbolda temizlik’ adı altında aslında ligin en temiz kalmış hakemini karalayarak yaptılar bunu!

Elbette ki Suat Arslanboğa’yı seçeceklerdi…

Ondan başka kendi şehrinin hakem kurulu tarafından bile paçasından tutularak yukarılara çıkması engellenmek istenmiş, ondan başka yürüdüğü yolda sahipsizliği her an iliklerine kadar hissetmiş, ondan başka ağzı var dili olmayan, parayı, pulu, şanı şöhreti hiçbir zaman hayatında ön plana koymayan başka birini nerden bulacaklardı!

Suat Arslanboğa meselesi memleketimizin değerlerine ne kadar sahip çıktığımızın en acı tablosudur da aynı zamanda.  

Biz bu meseleyi de öncekiler gibi üzerini kapatıp hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edeceğiz nasıl olsa.

Tıpkı zamanında memleketini terk etmek zorunda bırakılan elleri hünerli cerrahlarımız gibi, tıpkı tüm Türkiye’nin yaptığı işlerle taktir ettiği ama bizim çağırıp bir plaket verme zahmetine bile katlanmadığımız bürokratlar gibi, tıpkı zamanında bu topraklara hizmet etmiş ama bir eline sağlık bile denmemiş ilim ve bilim insanları gibi, O’nu da kendi kaderiyle- yalnızlığıyla baş başa bırakacağız!

MEHMET TÃœREL