Haset Şehir, Malatya !

Malatya’nın yıllardır iç çekişmelerden kurtulamadığı, siyasetten STK’lara, medya kuruluşlarından belediyelere kadar her alanda devam eden kısır döngünün şehrin gelişimini sekteye uğrattığı artık bir gerçek. 
Geçmişte Malatya’da görev yapan bir valimizin de dediği gibi, “Türkiye’de birçok şehirde görev yaptım, Malatya gibi birbirleriyle uğraşan haset bir şehir görmedim.” 

Maalesef sayın vali’mizin bu gözlemi doğru; Malatya, kendi içinde adeta birbirini yiyen grupların kurbanı olmuş durumda.

Depremden ciddi anlamda etkilenen Malatya, yaralarını sarıp geleceğe odaklanması gerekirken, ne yazık ki iç çekişmeler ve hasetlikler yüzünden bir arpa boyu yol alamıyor.
Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş gibi diğer deprem şehirleri, yatırım ve hizmetlerde hızla ilerlerken, Malatya geriden geliyor. Bunun sebebi, Malatya’nın siyasi ve sivil yapılarına sirayet eden rekabet ve kutuplaşma.

Son günlerde yaşananlar da bu ayrışmayı bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın Malatya’da yapılması planlanan AK Parti İl Kongresi’ne katılacağı duyurulmuş, şehirde hummalı bir hazırlık süreci başlamıştı. Pankartlardan araç giydirmelerine, billboardlardan afişlere kadar büyük bir tanıtım çalışması yapıldı.

Ancak hazırlıklar bitmek üzereyken gelen haberle adeta şehirde bir deprem daha yaşandı; Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın Malatya programının iptal edildiği duyuruldu. Bu iptalin nedeni olarak resmi açıklamalarda yoğun programlar gösterildi, ancak Malatya halkı ve kamuoyu bu gerekçeyi tatmin edici bulmadı. 

Kongre iptali, AK Parti İl Başkanı Namık Gören’in görevde kalıp kalmayacağına dair spekülasyonları da beraberinde getirdi. İl başkanıyla çalışmak istemeyen milletvekilleri ve belediye başkanlarının olduğu iddiaları gündeme düştü.

6 Şubat’ta yerle bir olan Malatya, birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde, şehirdeki siyasi figürler, STK’lar ve medya kuruluşları bir araya gelmek, ortak bir amaç doğrultusunda hareket etmek yerine kendi çıkarları doğrultusunda ayrışmaya maalesef devam ediyor.

Malatya halkı ise bu çekişmelerin bedelini ağır bir şekilde ödüyor. Bu şehrin daha fazla kaybedecek zamanı yoktur. Eğer siyasiler, STK’lar ve medya olarak ortak bir vizyon geliştiremezsek, Malatya’nın potansiyelini heba etmeye devam edeceğiz.

Kendi içinde birlik olamayan bir şehrin gelişmesi mümkün mü? Malatya için yeni bir döneme ihtiyaç var; hasetliğin ve kısır çekişmelerin ötesine geçip, şehrin ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmemiz gerekiyor.
Aksi halde, Malatya halkı kaybetmeye, bu şehir olarakta kalkınmada ve hizmette geride kalmaya mahkum olacağız.?!

Bayram Güder