Ağız Ve Diş Sağlığı Haftası

“Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, ağız ve diş sağlığının önemine temas eden İl Halk Sağlığı Müdürü Doktor Kemal Şener, “Ülkemizde bilimsel diş hekimliğinin kurulduğu 22 Kasım Diş Hekimleri günü olarak, bu tarihi içine alan hafta ise “Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlanmaktadır.
Sağlık, ağızda başlar. Vücuda giren bakterilerin yüzde 95-98’i ağız yoluyla alınır. Eğer dişler düzenli fırçalanmazsa birkaç gün içinde diş plağı oluşur. Araştırmalara göre diş plağı solunum yolu enfeksiyonlarında depo görevi görmektedir. Bu sebeple diş plağının mutlaka ağızdan uzaklaştırılması gerekir. Günde en az iki defa (akşam yatmadan önce ve sabah kahvaltıdan sonra) dişlerin etkili, doğru ve yeterli süre ( 2 dakika) fırçalanması bu bakterilerin vereceği zararı minimum düzeye indirecektir” ifadelerini kullandı.
“Diş ve diş eti problemleri; Türkiye Sağlık Araştırması verilerine göre 0-6 yaş ve 7-14 yaş grubu çocuklarda en sık görülen ilk beş hastalık arasındadır. Bu rahatsızlıkların tedavisi için harcanan maliyet ise oldukça yüksektir. Malatya Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak; ağız diş sağlığı konusunda koruyucu hizmetler ve eğitim ile ilgili birçok projeler yürütmekteyiz. Ekim 2014’te bu projeler kapsamında İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Hemşirelik Yüksek Okulu’nun iş birliğiyle; Kırıkkale Üniversitesi’nden davet edilen Restoratif Diş Tedavisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr Türksel Dülgergil tarafından ilkokul 1. Sınıf öğretmenlerine ve koruyucu flor jel ve flor vernik uygulayacak olan üniversite öğrencilerine eğitim verildi. 17 Kasım 2014 tarihinde tüm il ve ilçelerimizi kapsayacak şekilde ilkokul 1. Sınıf öğrencilerine flor jel uygulamasını başlattık. Bu uygulamanın eğitim-öğretim dönemi boyunca 4 kez yapılması planlanmaktadır. Ayrıca Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca 60 ayını doldurmuş ana sınıfı öğrencilerine uygulanması planlanan flor vernik programına da ilimizde başlanacaktır” diyen Şener açıklamasını şöyle tamamladı:
“Ağız ve diş sağlığına önem verilmesi, bu konuda farkındalık oluşturulması için herkese görev ve sorumluluklar düşmektedir. Başta anne ve babalar olarak çocuklarımıza iyi örnek olmalı, sonra onları diş fırçalamaya özendirmeli ve bu işlemi doğru yaptığından emin olmalıyız. Öğretmenlerimize de bu konuda önemli görevler düşmekte. Ağaç yaşken eğilir atasözünden yola çıkarak küçük yaşta bu alışkanlığın yerleştirilmesi için herkes elinden geleni yapmalıdır.
Alışkanlıklardan söz açılmışken; bebeklikten itibaren annelerin bu konuda çok büyük rolü var. Bebeğe biberonla süt verirken içine pekmez, bal, şeker gibi gıdaların ilave edilmemesi gerekiyor. Çocuk şekersiz süte alışırsa öyle devam eder. Çocuğun canı şekerli bir şeyler yemek istediğinde meyve ya da meyveli yoğurt verilebilir. Sadece yenildiğinde şeker tadı veren yiyeceklerin dışında nişastalı yiyecekler de diş sağlığımızı tehdit etmektedir. Bu tehditlerden düzenli bir şekilde dişlerimizi fırçalayarak ve diş ipi kullanarak kurtulmamız mümkün. “