Cumhuriyet Tarihi Boyunca VerdiÄŸi En Zor Ä°mtihan

Eski Türkiye’den kurtulup, yeni Türkiye’yi inşa etmek için sayısız badireler ile mücadele ettik,
Gezi olaylarıyla başlayan olaylar ve sonrasında devam eden süreç Türkiye’de demokrasinin, ekonominin, toplumsal barışın cumhuriyet tarihi boyunca verdiği en zor imtihan niteliğinde,
Bizler bu saldırıları her ne kadar başarıyla atlatıp zaferle çıkmış olsak ta bunları teşkilat olarak unutmamak, hafızalarımızı canlı tutmak durumundayız,
Eski Türkiye’nin kalıntılarından tamamıyla kurtulmak, yeni Türkiye’yi sağlam temeller üzerinde inşa etmek istiyorsak yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini ve ardından 2015 genel seçimlerini de başarıyla atlatmalıyız,
30 Mart seçimlerinde başarıyla aldığımız ilk viraj, 10 Ağustos’ta AK Parti’nin göstereceği adayın cumhurbaşkanı olması ile perçinlenecektir,
İlk defa halk tarafından seçilen, milletin içinden çıkmış, milletin değerlerine saygılı, tabanda karşılığı olan bir cumhurbaşkanı demokrasinin güçlenmesi ve siyasi istikrar bağlamında önemli adım olacak,
Seçilen cumhurbaşkanının görevinde etkili ve güçlü olabilmesi için yeni bir anayasanın yapılması ise hayati öneme sahiptir,
Halkın desteğini, gücünü arkasına almış, direkt olarak halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanın mevcut anayasa ile devam etmesi düşünülemez,
Yeni Türkiye yolunda en büyük engel olan darbe anayasasının bir an önce değiştirilmesi acil ve zorunlu ihtiyaçtır,
Bunu sağlayabilmek ise 2015 seçimleri ile mümkündür,
Bunun için 2015 genel seçimlerinde tek başımıza yeni anayasa yapacak gücü ve çoğunluğu sağlamalıyız,
Değerli arkadaşlarım, şunu teşkilat olarak çok iyi benimsememiz gerekir; üstlenmiş olduğumuz görevi en iyi şekilde yapmak, partimizi Malatya’mızda en iyi şekilde temsil etmek bizim görevimiz,
Bunun yanında memleketimize, hemşerilerimize hizmetin, yatırımın en iyisini getirmenin derdiyle dertlenmeliyiz,
Bizim koltuk sevdamız olamaz, makam sevdamız olamaz, bireysel çıkarlar içerisinde olmamız söz konusu olamaz,
Ben olmazsam bu dava olmaz diyenlerden olmayız,
Partimizin başına kim gelirse gelsin bu davaya, bu millete hizmet etmeye devam etmeliyiz,
Başbakanımızın da ifade ettiği gibi, ‘Cumhurbaşkanlığı için adayımız kim olursa olsun, kaygılanacağımız son şey AK Parti’nin geleceği olmalı’’
Evet! AK Parti şahıslarla değil, ilkelerle, sınırları belli politikalarla, en önemlisi de dava şuuru ve hareket ahlakıyla var olan ve var olacak bir partidir,
Hamdolsun Malatya teşkilatımızda bu konuda hiçbir sıkıntımız yok,
Tüm kademelerimizle, mahalle temsilcilerimizle, sandık görevlilerimiz ile bu davaya inanmış, her kim olursa olsun büyük AK Parti ailesine bağlı olan teşkilatımız cumhurbaşkanlığı sürecinde de dik duracaktır,
Kıymetli arkadaşlarım, ülke ve bölge olarak yoğun bir gündem yaşıyoruz,
Terör örgütü IŞİD’in Irak’ın Musul şehrini işgal etmesiyle başlayan ve devamında yaşanan süreç ülkemizi de yakından ilgilendirmekte,
Başkonsolosluğu’muzu işgal ederek oradaki görevlilerin rehin alınması, yine Türk şoförlerinin rehin alınması ve binlerce Türkmen kardeşimizin zor günler yaşaması nedeniyle süreci kaygıyla takip ediyoruz,
Muhalefet partilerinin bu durumda dahi siyasi fırsatçılık yapsalar da bizler tutsak alınan vatandaşlarımız bir an önce sağ salim ülkelerine geri dönmesi için sorumlu davranmaya devam edeceğiz,
Yine Türkmen kardeşlerimizi bu zor günlerinde yalnız bırakmayarak maddi – manevi desteğimizi sunmamız da önemli hususlardandır,
Hamdolsun Türkiye her zaman olduğu gibi ilk andan itibaren bölgeye barınak, yiyecek - içecek yardımlarını ulaştırmıştır,
Kimlerin taşeron örgütü olduğu çok iyi bilinen IŞİD’in bölgede mezhepçilik üzerinden yaptığı terörist eylemlerin İslamiyet tarafından kabul edilmesi mümkün değildir,
İslam ile hiçbir alakası olmayan bu tür örgütlerin ve şahısların en büyük zararı da İslam’a verdiği bilinmelidir,
Irak hükümetinin yanlış politikaları IŞİD gibi bir örgütün oluşumuna ve oluşturulmasına ortam hazırlamıştır,
Süreç itibariyle PKK’nın oluşumu ile benzer yanlarının olması çözüm sürecinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk,
Bizler içimizdeki bu yarayı atmadığımız sürece birilerinin bu yarayı kaşımak için her zaman pusuda bekleyecektir,
Buna fırsat vermemek için çözüm iradesine dört elle sarılmalı, başarıyla devam etmesi için sahip çıkmalıyız,
Diğer önemli bir gündem konusu ise muhalefetin ‘çatı aday’ formülü,
Diğer bir ifade ile CHP ve MHP'nin muhalefet partileri olarak içinde bulundukları hazin durum,
Başından beri çatı aday arayışı içinde olmak,'Kendi adayımızı çıkartırsak cumhurbaşkanı seçilemez' demektir,
Mağlubiyeti peşin kabul etmiş bir üsluptur bu,
Kimler tarafından projelendirildiği gün yüzüne çıkan ‘çatı aday’ formülünün bugünden kaybettiğini söylemek mümkün,
Bu millet, kendi iradesine, kendi kültürüne, kendi medeniyetine, kendi değerlerine sahip çıktığı gibi kendi geleceğine de sahip çıkmayı bilmiştir.
İnşallah 10 Ağustos’ta Türkiye'de birçok karanlık noktanın geride kaldığı ve gelecek perspektifinin insanın daha mutlu ve kaygıdan uzak bir hayat yaşayabileceğinin bir yol haritasındaki en önemli tarih olacak,
Değerli arkadaşlarım, cumhurbaşkanlığı gibi ülkeyi ve milleti yakından ilgilendiren önemli bir sürece girerken aynı zamanda ramazanın rahmetiyle, bereketiyle, mağfiretiyle bir kez daha kucaklaşmanın heyecanın yaşıyoruz,
İnşallah bu ramazanda da yapacağımız programlar ile milletimiz ile iç içe olarak ramazanın bereketini ve rahmetini hep beraber yaşayacağız,
Ramazan ayının inşallah hem milletimiz hem İslam coğrafyası hem insanlık için tefekkürün, teşekkürün vesilesi olacaktır,
Ramazanın en çok da kardeşine silah doğrultanların vicdanında dirilişe vesile olmasını temenni ediyor, Ramazan-ı Şerif şimdiden hayırlı mübarek olmasını diliyorum.
Allah, yolumuzu, bahtımızı açık etsin…’’