Yeşilyurt Belediyespor'da Anlayış Değişince!
SPORKeşke 11’e 11 oynasaydık, keşke Serkan Kırıntılı o hatayı yapıp o dakikada takımını 10 kişi bırakmasaydı.
Elbette ki rakip karşısında sayısal üstünlük her zaman avantajdır, elbette ki rakibin eksik olması demek senin sahada daha çok boş alan bulman demek, fakat Konya’nın eksildiği pozisyon bu avantajı bize veren, galip gelmek için iştihamızı açan tarifte bir eksiliş olmadı sanki!
Birinci dakika bile dolmamış, henüz yirminci saniye…
Tamam futbol hatalar oyunu, evet bu çekici oyunda bir tarafın hata yapmasıyla gol olur, hatta hatalarla seviyoruz bu temaşa seyirli oyunu…
Ama Serkan’ın yaptığı da sanki biraz tanımı itibariyle hatadan daha farklı ve büyük anlamlar içeren bir kelimeyle açıklanması zaruri, beyin yakan bir eylemdi.
Hele bir de o talihsiz pozisyonun hemen devamında gol gelince, bizimkiler Türk filmlerinde dayak yiyen artiste karşı duyulan acıma ve şefkat duygusuyla karışık bir kafayla sahada ne yaptığını bilmez bir şekilde 45 dakika boyunca gezdi durdu.
O yüzden keşke 11’e 11 oynasaydık diyorum.
Belki o zaman takımda anlamsız bir rehavet havası oluşmaz ve sanki Serkan’ın yaptığı hatanın müsebbibi bizmişiz gibi suçluluk psikolojisiyle kendimizi birilerine affettirme gafletine de düşmezdik.
Ama gel gör ki futbolda bunlar oluyor; dünkü hatalı eylemde futbolun ‘unutulmaz hatalar’ arşivine yeni yazılmadı sonuçta.
Hem Konya ilk yarının 30 dakikalık bölümünde iyi oynadı da ne yaptı? Uzaktan atılan şut dışında tek pozisyonu yok. Sadece topu çevirdi durdu.
Ya biz?
Sadece Donald, yüzde yüzlük net 3 gol pozisyonu harcadı.
Hadi bunları da geçtim, maçı 2-0 gibi net bir skorla kazanmışsın var mı bunun ötesi.
Aykut Kocaman’ın maç sonrasında Serkan’ı taraftarın önüne atan açıklamaları arasında ‘11 kişi olsaydık kesin yenerdik’ mealindeki ayakları yere basmayan sözlerine ortak mı olalım yani!
YEŞİLYURT BELEDİYESPOR’DA ANLAYIŞ DEĞİŞİNCE
3.Lig’de mücadele eden Yeşilyurt Belediyespor’da 6. haftaya gelene kadar değil puan almak, gol atmaya bile mecali bulunmayan o takım gitti, yerine ise sanki bambaşka bir takım geldi.
Nasıl oldu peki bu değişiklik, 3 hafta içerisinde bu takım nasıl oldu da 6 puan alıp ‘bende varım’ diyebildi?
Demek ki varmış o potansiyel bu takımda.
Peki eksik olan neydi o zaman?
Bir kere sözlerimden giden teknik heyete karşı bir eleştiri durumu sezinlenmesin sakın. Zira Hayati Palancı bütün zorluklara rağmen bu takımda bana göre güzel şeyler yaptı. Ne yapsın, onun ki de bir yere kadardı.
Ancak aynı şeyleri giden yönetimle ilgili söyleyemeyeceğim ne yazık ki.
Aslında yönetim kelimesi genel bir kavram olduğundan ve diğer üyelere haksızlık olacağından başkan demek sanırım daha doğru olur. Çünkü 6. haftaya gelene kadar takımla ilgili alınan yanlış kararların hemen hepsinde imzası olan tek kişi maalesef başkandan başkası değildi.
Velhasıl kelam yönetim değişikliği bir anda Yeşilyurt Belediyespor’u bambaşka bir takım yaptı. Başkan Tahsin Yılmaz ve ekibi göreve gelir gelmez hiç vakit kaybetmeden önce hocayı belirledi, daha sonra futbolcuların kafasında büyük bir soru işareti olarak duran ödemelerle ilgili bir takvim oluşturdu.
Genç teknik adam Mehmet Ak’ın katkısını da elbette ki göz ardı etmemek lazım. Gençlik enerjisi ve akademik birikimini takımına şimdiye kadar oldukça güzel yansıttı.
Doğru doğruyu getirince de ortaya 9. hafta sonunda puanını 6 yapmış, önümüzdeki haftalara umutla bakan bir takım çıktı.
Bu anlamda Yeşilyurt Belediyespor’un yeni yönetimini yürekten kutluyorum.
SUAT ARSLANBOĞA İÇİN MALATYA’DAN GİDEN ŞİKAYET!
Süper Lig’deki gururumuz hakem Suat Arslanboğa Malatya hakem camiasından birilerinin ayak oyunları sonucu Eskişehir’e iltica etmek zorunda bırakılınca, bu durum ‘her şerde bir hayır vardır’ sözünün tecellisiymiş gibi yükselişi de aynı hızda olmuş, biranda MHK’nin en gözde hakemi durumuna gelmişti.
Ancak o Arslanboğa’nın önlenemez yükselişi en başta Malatya’da birilerini rahatsız etmiş olmalı ki, bir süre sonra bu kişilerin MHK’deki uzantılarının da yardımıyla birlikte paçasından tutularak aşağı doğru çekilmeye başlandı.
Hakemlik tarihinde örneğine rastlanmamış bir uygulamayla Malatyalı sahipsiz Suat Arslanboğa’nın profesyonel sözleşmesi bir anda iptal edildi.
Hem de mantıklı tek gerekçe bile sunulmadan.
Neymiş efendim Beşiktaşlı Ljajic’e kırmızı kart göstermemiş. Sanki dersin ligde daha önce hiçbir hakem benzer bir hatayı yapmamış da Suat Arslanboğa ilkmiş.
Bu kararın açıklanmasının ardından açıkçası Malatya daha önce görülmemiş bir birliktelik reaksiyonu gösterdi ve topyekûn seferberlikle kendi çocuğunun hakkını aradı.
Hatta o hak arama çabaları sonuçlarını da vermeye başlamıştı.
Ta ki Malatya hakem camiasından birilerinin Suat Arslanboğa’yı MHK’deki kendilerine yakın ağabeylerine şikayet edene kadar!
Yanlış okumadınız Malatya’dan birileri MHK’ye şikayet edene kadar.
Şimdi neden sporda da, siyasette de, sanatta da, sağlıkta da daha iyi durumda olmadığımızı anlıyorsunuz değil mi?
Mehmet TÜREL
İlginizi Çekebilir