Sönük Bir Devir Teslim Töreni ve İnönü Üniversitesi’nde Tartışmalı Dönem!
EĞİTİMMalatya İnönü Üniversitesi'nde, rektörlük görevini devreden Ahmet Kızılay ve görevi devralan Nusret Akpolat’ın katıldığı sönük geçen devir teslim töreni ile gerçekleşti.
Malatya İnönü Üniversitesi'nde, rektörlük görevini devreden Ahmet Kızılay ve görevi devralan Nusret Akpolat’ın katıldığı sönük geçen devir teslim töreni ile gerçekleşti.
Ancak törenin kendisi, içeriğinden çok yarattığı tartışmalarla gündeme oturdu. İki rektör arasında yapılan "yıkama yağlama" dolu konuşmalar, üniversitede uzun süredir biriken sıkıntıları ve kamuoyunda oluşan olumsuz algıyı hafifletmekten uzak kaldı.
Ahmet Kızılay ve Nusret Akpolat, İnönü Üniversitesi'nde sekiz yıllık bir dönemi birlikte geçirdiler. Bu dönemin bilançosu ise ne yazık ki oldukça ağır.
Eğitim ve bilimsel araştırmalar açısından ciddi bir başarıdan söz etmek mümkün değil. Aksine, üniversite, bilimsel kriterlerde ve yönetim anlayışında adeta dibe vurmuş durumda.
Üniversite, bu süreçte akademik başarılarıyla değil, torpilli kadrolar, rant ilişkileri ve çeşitli gruplara çıkar sağlama iddialarıyla sık sık gündeme geldi.
Tartışmalı noktaların başında, Ahmet Kızılay’ın rektörlük görevini devretmeden önce Üniversite ve Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde bulunan bazı kantin ve kafeterya işletmelerinin kira kontratlarını, 5 yıl daha uzatarak üniversiteyi milyonlarca lira zarara uğrattığı iddiaları yer alıyor.
Üstelik bu işletmelerin kira bedelleri, peşin ve düşük rakamlar üzerinden belirlendiği iddia ediliyor.
Bu tür işlemler, üniversitenin kaynaklarının çarçur edildiği ve belirli kişilere rant sağlandığı algısını güçlendiriyor.
Görevini devreden Ahmet Kızılay, üniversiteyi bu tür şaibeli iddialarla geride bırakırken, halefi Nusret Akpolat’ın, selefinin "çok şey öğrendiğim büyüğüm üstadım" dediği yönetim anlayışını sürdürme eğiliminde olması düşündürücü.!
Yeni dönemde üniversitede nasıl bir değişim yaşanacağı merak konusu olsa da, Akpolat'ın selefinin izinden gideceği yönündeki sinyaller, üniversite camiasında ve kamuoyunda umutsuzluk yaratıyor.?
Bu noktada, gözler Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) çevriliyor. YÖK, üniversitelerin denetlenmesi, rektör ve dekan atamalarında yetki sahibi olmasına rağmen, Malatya İnönü Üniversitesi’ndeki bu olumsuz tablonun nasıl görmezden gelindiği, kamuoyunda sıkça sorgulanıyor.
YÖK’ün, üniversitenin çeşitli iddialarla anılmasına ve gelen şikayetlere rağmen etkin bir denetim gerçekleştirmemesi, “YÖK ne iş yapıyor?” sorusunu akıllara getiriyor.
Buradan YÖK’e sesleniyoruz: İnönü Üniversitesi’ne müfettiş gönderip, iddiaları araştırmak ve kamu vicdanını rahatlatmak sizin sorumluluğunuzda.
Ahmet Kızılay ve Nusret Akpolat gibi isimlerin, kutsal bir görev olan rektörlük makamını teslim ederken vicdanen ne kadar rahat oldukları, kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
Görev ve sorumlulukları ağır olan bu tür makamlarda, liyakat ve dürüstlükten ödün verilmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
İnönü Üniversitesi gibi köklü bir kurumun, bu tartışmalı dönemi geride bırakıp, akademik anlamda hak ettiği yere gelmesi en büyük temennimiz.
Bayram GÜDER
İlginizi Çekebilir