Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerin Sorunları Tartışıldı
GÜNDEMMalatya Ziraat Mühendisler Odası tarafında “Mevsimlik Gezici Tarım İşçiliği” paneli düzenlendi.
Tamamı el işçiliğiyle yapılıyor. Kayısı dalından hasat edildikten sonra depolara konulmasına kadar işçinin elinden en az 3-4 kez geçiyor. Dolayısıyla öncelikle işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve yaşam şartlarının yanında kayısının ucuza mal edilmesi gerekir. Dünya piyasasında rekabet edebilmemiz için mutlaka makineleşmemiz gerekir. Makineleştiğimiz takdirde işçi sayısı daha az olacak. İlerde bir işçi yaşayabiliriz, makineleşmeyle işçi sayısı azaldığı zaman onların yaşam şartları ve çalışma hayatlarının iyileştirilmesi söz konusu olacaktır. İşçiler genellikle çocukları ile birlikte geliyor, çocukların bulunduğu ortamlar ve çocuk işçilerin çalıştırılması konusunda sıkıntılar var. Bazı küçük çiftçilerin bulunduğu alanlarda dahi yaşam alanları yapılırsa işçi sorunu konusunda çok faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Erdoğan, Türkiye tarımında iş ve işçi konusunun önemli bir osur olmasına rağmen halen çözülemediğini vurgulayarak, "Tarım ekonomisinin kalkınmasında önemli katkıya sahip gezici işçilerimiz her yıl ortalama Malatya’ya 50 bin civarında Gezici tarım işçisi dediğimiz tarım grubu gelmekte ve burada işleri bittikten sonra diğer illerdeki Hasat ve tarım işleriyle uğraşmak üzere başka illere göç etmekteler. Bu süreç içerisinde işçiler bazı sorunlarla karşılaşmaktadırlar ve bu sorunlar zaman zaman çözülse bile hep gündemde yerini korumakta. Panelimizde özellikle işçilerimiz ve onların çalışma koşulları, aldıkları ücretler, çiftçilerin arazi yaşam koşulları, yine aracıların durumları ve sağlık konuları gibi sorunlar burada arkadaşlarımız tarafından tartışılacak. Umarız Malatya’mız ve Türkiye için bu konunun bir nebze olsun çözümüne destek olur kanaatindeyiz" şeklinde konuştu.
Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Orhan Gündüz ise tarım konusun çok stratejik bir konu ve önemli bir sektördür olduğunu belirterek, "Bunu günlük hayatımızda sürekli yaşayarak görüyoruz. Bunu sadece ifade etmek yetmiyor, iyileştirme çalışmaları yapılması gerekiyor. Katar ile ilgili çevre ülkelerimizde bir takım sorunlar meydana geldiğinde, görüyoruz ki tarım ve gıda insanoğlunun hayatını sürdürmesi için ne kadar önemli. Katar’a bir ambargo konulmaya çalışıldı, Katar’ın gıda üretimi olmadığı ya da çok düşük olduğu için Türkiye gibi kendisine dost olan ülkelerden gıda takviyesi yapılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla gıda ve tarımsal üretimi insanoğlunun en temel yaşam kaynağıdır.
Bir Kızılderili atasözünde; “son ırmak kuruyuncaya, son balık ölünce, son ağaç kesilince insanoğlu paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak” diyor. Ancak başa gelince anlayabiliyoruz. Bizim buradaki temel vazifemiz riskleri yönetmek ve bu tür risklerle başa çıkmak için tedbirler almaktır. Kayısı üretimi yüksek olunca bir takım sorunlarla karşılaşılıyor, düşük olunca farklı konularla karşılaşılıyor. Sürekli Malatya’da kayısı ile ilgili bir takım sorunlar gündemimizden düşmüyor. İşçilik maliyeti kayısı için gerçekten çok önemli ve bununla beraber işçi temini de temel sorunların başında” diye konuştu.
İlginizi Çekebilir