İnönü Üniversitesi’nde Akademik Kriz; Yükselme Kriterlerinde Adalet Tartışması?!
GÜNDEMMalatya İnönü Üniversitesinde, Akdemik kriz tartışmaları büyüyerek tepkilere neden oluyor.
Malatya İnönü Üniversitesi, son dönemde akademik yükselme kriterlerindeki uygulamaları ve yönetim politikalarıyla adaletsizlik tartışmalarının odağına yerleşmiş durumda.
Ahmet Kızılay,döneminde 8 yıllık başarısız bir yönetimin ardından, 21 Eylül 2023’te rektörlük görevine atanan Nusret Akpolat, görevinin henüz ilk aylarında, kendisinin rektör yardımcısı olarak eski geleneği devam ettirerek önceki yönetimin hatalarını tekrarlar nitelikteki kararlarıyla tepkileri odağındaki isim olarak dikkat çekiyor.!
Rektör Akpolat yönetiminde İnönü Üniversitesi, özellikle akademik atamalarda liyakat, şeffaflık ve adalet konularında ciddi endişeler ile kafalarda soru işaretleri bırakıyor.
Dil Puanı Kriteri ve Keyfi Uygulamalar
İnönü Üniversitesi’nin akademik yükselme kriterleri arasında, adayların en az 65 dil puanı almış olması şartı önemli bir yer tutuyor. Ancak bu kriter, belirli kişiler lehine esnetilerek üniversitenin akademik itibarını zedeleyen uygulamalara yol açıyor.
Örneğin, 26 Haziran tarihinde yayımlanan akademik personel alım ilanında, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’ne alınacak doçent ve profesör kadrolarında bu kriterin görmezden gelindiği iddia ediliyor.
Dil puanı yetersiz olan bazı torpilli adayların atanması, dil puanı şartını karşılamak için yıllarca emek veren diğer akademisyenlerin tepkisini çekiyor.
Bu durum, sadece akademisyenler arasında değil, aynı zamanda akademik topluluğun genelinde adaletsizlik algısına neden oluyor. Üniversitelerin bilimsel tarafsızlığını ve liyakat ilkesini gözetmesi gerekirken, bu tür keyfi uygulamalar, hem çalışanların moralini bozmakta hem de kamuoyunda güven kaybına neden olmaktadır.
Akademik Yükselmede Liyakatsizlik Sorunu
Dil puanı kriterinin ihlal edilmesi, aslında daha büyük bir sorunun yansımasıdır:
Liyakatsizlik..
Akademik kadrolara atamalarda objektif kriterlerin yerine, kişisel ilişkiler veya siyasi bağlantıların etkili olduğu algısı, İnönü Üniversitesi’nin yalnızca bugünkü değil, gelecekteki akademik başarısını da tehdit etmektedir.
Üniversitelerin ulusal ve uluslararası düzeyde saygınlık kazanabilmesi için bilimsel standartların sıkı bir şekilde uygulanması gerekir.
Ancak bu durum, mevcut yönetimin yaklaşımıyla pek mümkün görünmüyor.
Adalet Talepleri ve Yönetimin Sessizliği
Üniversite yönetimi, bu konuda gelen eleştirilere karşı henüz somut bir adım atmadı. Oysa ki, akademik toplulukların işleyişinde adalet duygusunun zedelenmesi, sadece akademisyenlerin motivasyonunu değil, aynı zamanda üniversitenin öğrenci profilini ve akademik çıktılarının kalitesini de doğrudan etkiler.
Üniversitedeki birçok akademisyen, mevcut durumdan rahatsız ve yönetimden acil bir açıklama ve düzeltici adımlar bekliyor.
Adalet ve Liyakat Vazgeçilmezdir
Rektör Nusret Akpolat yönetimindeki İnönü Üniversitesi, sadece geçmişin başarısızlıklarını değil, bugün yapılan hataları da telafi etmek zorundadır.
Akademik yükselme kriterlerinde liyakat esas alınmadığı sürece, üniversitenin bilimsel ve toplumsal itibarını yeniden kazanması mümkün değildir.
Üniversite yönetimine düşen görev, keyfi uygulamaları sonlandırarak adalet duygusunu tesis etmektir.
Ancak bu şekilde, hem akademik camianın güvenini yeniden kazanabilir hem de geleceğin bilim insanlarına hak ettikleri şeffaf ve adil bir ortam sunulabilir.
Bayram Güder
İlginizi Çekebilir