Faruk Öz'den TSO Başkanı Erkoç'a Ziyaret
GÜNDEMAK Parti Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ile TSO Meclis Başkanı Sami Payzayı ziyaret ederek, bir süre görüştü.
Ziyarette konuşan TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, yeni TSO binasında hizmetlerin sürdürdüğünü belirterek, bugüne kadar bina için emeği geçen herkese teşekkür etti. Erkoç, “Malatya büyükşehir oldu. Büyükşehir ile birlikte beklentiler arttı, umutlar arttı. Ama bu arada ne yazık ki beklentilerimiz tekrar söndü. Özellikle son 10 gündür yoğunlaştığımız, sizlerle de istişare ettik, Malatya THY’den ilave seferler beklerken, çok önemli bir seferin iptal edilmesini Malatya’ya yapılan büyük bir haksızlık olarak gördük. Bir şehrin kalkınmasında, gelişmesinde, büyümesinde ulaşım çok önemli bir noktadır. Ulaşımı yerli yerine oturtursanız yatırımcıyı çekersiniz. Malatya bunu hak etmiyor” diyerek THY’nin sabah gidiş, akşam dönüş seferini iptal etmesi uygulamasının durdurulmasını talep etti.
Kayısıdaki don konusuna da değinen Erkoç, “Kayısı üreticisi çok zor bir durumda. Kayısı son 3 yıldır zaten para etmiyordu. Bakımlarını yapamadılar, yeni bir hasat için bakıma ihtiyaç var. Dönüm başına kayısı üreticisine 300 TL bir yardım olursa en azından önümüzdeki yılın çalışmaları yapılır, masrafları yapılır. Hakikaten üretici mağdur ve sıkıntılı bir durumda. Kayısı Malatya için hayati önemi olan bir durumdur. Milletvekillerimiz bu konuyu gündemde tutuyorlar, ancak hep birlikte bu konunun üzerine giderek çözüm bulmalıyız” dedi.
Milletvekili Öz ise, “Önce bizim Ticaret ve Sanayi Odası olarak Malatya’nın ticaret merkezi olması yolunda, sadece Malatya halkının ihtiyaçlarını karşılama noktasında kendi kendine yeterli olabildiği kadar çevre illere de, hatta ülkenin birçok yerine de ticaret yapma kapasitesine sahip olma konusunda bir il olma noktasına gelmesi gerektiğine inanıyorum. Yine aynı şekilde organize sanayi bölgemizdeki kapasite kullanım oranının arttırılması, yer tahsisi yapılmayan yerlerin bir an önce üretime geçme noktasında faaliyetlerinin arttırılması, yeni organize sanayi bölgesinin alt yapı ihalesi yapıldı, yer tahsislerinin bir kısmı yapıldı, alt yapı çalışması tamamlanırken, tahsisi yapılan yerlere de fabrikaların bir an önce yapılması ve geri kalan 10 milyon metrekarelik alanın da mutlaka kamulaştırma ve diğer sıkıntıların giderilerek alt yapı ihalesi yapıları hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü bir ilin kalkınmasında önemli unsur orada sanayi ve üretmektir, istihdama katkı sağlamaktır. İnşallah el birliği içerisinde daha çok gayret sarf etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu hizmetleri yerine getirirken en önemli araçlardan birisi mutlaka ulaşımdır. Karayolları ulaşım ağında Malatya’nın dört bir yanında duble yollarla ulaşım bazı yerlerde tamamlandı, bazı yerlerde ise hızlı bir şekilde çalışmalar devam etmekte” diye konuştu.
Öz konuşmasına şöyle devam etti: “THY artık 'halkın yolu' haline geldi. Eskiden uçaklara binmek belli seviyenin üzerindeki gelire sahip insanlara mahsus iken, AK Parti iktidarı ile artık halkımızın her bütçesine sahip insanlarımız THY kullanma noktasında bir kazanım elde ettiler. Malatya-Ankara seferinin kaldırılması kabul edilir bir şey değildir. Bu noktada sizler de, bizler de, ben kendi adıma da söylüyorum, THY nezdinde gerekli girişimleri yaptık. Ben şunu net olarak söylüyorum; biz bir iktidarız, iktidar olarak da bu ülke içinde, bu il içinde doğru yaptığımız işlerde mutlaka ve mutlaka hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun bütün sivil toplum örgütlerinin bir teşekkürünü bekleriz, normaldir. Ama hükümet olarak veya hükümetimizin kurumları olarak veya biz siyasiler olarak eksik ve yanlışımız olduğunda mutlaka ve mutlaka gerekli tavrın konmasında da rahatsızlık duymam. 'Ya acaba biz burada bir tavır koyarsak, hükümete ayıp olur mu?' Hayır ayıp olmaz. Niye ayıp olsun. Biz bu ilin kalkınması ve gelişmesi yönünde hükümetin yapmış olduğu doğru şeyleri nasıl ki teşekkür ve takdirle karşılıyorsak, buradaki kazanımlardan bir şeylerin kayması olduğunda bence sivil toplum kuruluşlarının belli bir üslup içerisinde, belli bir seviyeyi koruyarak tepkilerini eğer diplomatik olarak olmuyorsa, farklı tür tepki koymalarında ben şahsen rahatsızlık duymam, mutlu olurum. Bunu net olarak söylüyorum. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Ne pahasına olursa olsun, ben gerekirse çok farklı yollar da bulabilirim. THY’nin Malatya uçakları full dolu. Burada uçağın kaldırılması, buradaki yolcuların başka yerlere kaymasına sebebiyet verecektir. Sonra denilecektir ki, ‘Yol sayısı zaten azaldı’ Hayır ama, sen uçağı kaldırırsan yolcu sayısı kendiliğinden düşer. Bunu hep beraber takip edeceğiz.”
Kayısı konusunda da konuşan Öz, “Çiftçi borçlarının ertelenmesi konusunda hükümetimiz Bakanlar Kurulu kararı çıkarttı, şimdi bu noktada şöyle bir alışkanlık oluşur endişesi taşınıyor, ‘Ne de olsa hasar olduğunda, devlet, hazine bunu karşılıyor, biz niye sigorta yaptıralım ki’ noktasına da gitmemek lazım. Benim düşüncem şu; mutlaka ve mutlaka çiftçimize bu yıla mahsus olmak üzere, bir sonraki yıllarda alışkanlık yapmamak üzere, hatta bunu Bakanlar Kurulu kararı ile değil, Meclis’te kanun çıkartarak çiftçilerimizin elinin rahatlatılması lazım. Bu mümkün değilse, en kötü ihtimal bir sonraki yıl için çiftçilerimizin yaptıracağı sigorta poliçelerinin tamamının hazine tarafından karşılanması gerektiği noktasında bu işi takip edeceğim. Çünkü çiftçi elinde para olmadığı için bir sonraki yılda sigorta yaptıramayacak. Eğer bir çiftçimizden bin sonraki yıl için sigorta yaptırmasını istiyorsak elinden parası olması gerekiyor. En azından 2015 yılı için çiftçilerimizin yaptıracağı sigorta poliçelerinde, şimdi bir kısmında yüzde 50, bir kısmında ise üçtü ikisini karşılayan hazine, burada bir defaya mahsus olmak üzere poliçe bedellerinin tamamını karşılama noktasında girişimlerim olacak. Umarım sonuç almaya çalışırız” şeklinde konuştu.
Öz, “Sivil toplum kuruluşlarımızın mutlaka ve mutlaka seslerini biraz daha fazla çıkartmaları lazım. Doğrudur, AK Parti, hükümetimiz bu il için çok şey yaptı ve yapmaya da devam ediyoruz. Ama yapılanları razı olmuş bir hal almamız da doğru değil. Bu noktada biz siyasilerin elini rahatlatma noktasında sivil toplum örgütlerimizin bize daha çok baskı, kamuoyu oluşturma ve olgunlaştırma konusunda bir komitecilik yaparlarsa bundan da memnuniyet duyacağımızı belirtiyorum” dedi.
İlginizi Çekebilir