© Maldia Haber

Çalık'ın Gazetecilere Çirkin Bakış Açısı !

Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın Anadolu Basın Birliği Derneği'ni ziyaretinde sarf ettiği cümle beni şaşırtmakla kalmadı, koyu bir düşünce haline de sevk etti.

 
Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın Anadolu Basın Birliği Derneği'ni ziyaretinde sarf ettiği cümle beni şaşırtmakla kalmadı, koyu bir düşünce haline de sevk etti.
Demiş ki Sayın Çalık; bugüne kadar hiç bir basın mensubuna para vermedim !
Bu cümleyi niye kurdu, kurarken karşında oturanlar ne dedi, inanın merak ediyorum.
Sayın Çalık resmen şunu söylemiş : Siyasilerin, başkanların, daire müdürlerinin hepsi basına para veriyor, sadece ben vermiyorum.
Nereye çekersen oraya gidecek bir cümle.
'Basına para verilmesi' eylemini hangi şekilde yorumluyor Sayın Çalık, aslında kelimelerinden çıkarımda bulunmak hiçte zor değil.
Çalık'a göre bütün basın avantacı, hepsi parayla haber yazıyor.
Ortası yok, ya alıyor ya almıyor!
Sayın vekilin bu cümlelerini basit bir gaf ya da gaflet hali olarak değerlendirme yanlışına düşmeyin lütfen. Zira 20 yıldır vekillik yapan, memleketin önemli makamlarını  ulufe niyetine eşine dostuna ikram ettiği iddia edilen bir siyasinin bu hatayı yapmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Peki o zaman para alma mevzusuna tekrar dönerek Sayın Çalık'a bir kaç gazeteci sorusu soralım...
 
Zamanında parmağındaki pahalı yüzüğü haber yapan muhabir şimdi nerede?
 
Masum bir soru daha...
 
İnönü Üniversitesi olmayınca Turgut Özal'da ablalalık kontenjanından rektör yaptığın kardeşinin başında olduğu üniversiteye seni yazılarında öve öve bitiremeyen bir gazetecinin yakınını aldırdın mı? 
Soralım mı daha?
Bir haber sitesine el altından 'bana vurmayın' payı aktarıyor musun?
 
Son bitane daha...
Abonelik borcunu ödemediğin için haberlerine ambargo koyan bir haber ajansına yeniden anlaşmak için öncekinden daha yüksek bir meblağ teklif ettiğin doğru mu?
 
Bunlar iftira ya da itham değil, sadece soru.
Sayın Çalık çıkar açıklama yapar, biz de öğrenmiş oluruz.
 
Hem Sayın Çalık, çevresindeki etliye sütlüye dokunmayan, karşılığında iş, atama gibi güzellikler bekleyen sözüm ona gazetecilerle gerçek emektar gazetecileri karıştırıyor bence!
O istiyor ki basın, insanlara defalarca verilen hızlı tren sözü sorulmasın.
İstiyor ki hangi kuruma, kimlere hangi sözler karşılığında adam getirdiğinden hiç söz edilmesin.
İstiyor ki ayağındaki ayakkabının, parmağındaki yüzüğün bir siyasetçi için lükse kaçmak olduğu hatırlatılmasın!

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER