© Maldia Haber

Çakır'dan Borç Açıklaması

Malatya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı olan AK Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, belediyenin borcuna ilişkin açıklamalarda bulunarak, görevi Hacı Uğur Polat'a 509 milyon lira borç ile bıraktığını söyledi. 

AK Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, ERTV’de yayınlanan Gündem Siyaset Programı’nda Tutku Eren’in sorularını yanıtladı. 

Milletvekili Çakır, son günlerde Malatya Büyükşehir Belediyesi ile ilgili borç tartışmalarının sorulması üzerine açıklamalarda bulundu. Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni 509 milyon lira ile devrettiğini belirterek, "60 milyon civarında da alacaklarımız vardı. Çünkü bir borca bakıldığı zaman alacakların da dikkate alınması lazım. Şimdi ise Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin borcunun 801 milyon. Belediyemizin 80 milyon da alacağı var. Belediyelerin bir borç bir de alacak hanesi vardır. Haliyle 801 milyondan 80 milyonu da düşerseniz asıl rakam o zaman belli olacak" ifadelerine yer verdi. 

 

Borç durumu ile ilgili sosyal medyada farklı algılar oluşturulduğunu ifade eden Çakır, "Çok art niyetli insanların olduğu, birilerinin kullandığı, birilerinin tetikçi olarak kullandığı, yönlendirilen, ölçüyü kaçıran, bizlere karşı iftira atan, çamur atan kişiler var. Normalde bizim bu sorulara cevap bile vermememiz gerekir, bırakıp çıkmışız, gitmişiz. Seçim sürecinde de biz belediye ile ilgili yaptığımız, iş, hizmet ve çalışmaları hiç anlatmadık.

 

Biz dedik ki, yapacağımızı yaptık, takdir hemşehrilerimizindir, vatandaşımızındır. Buralar gelip geçici yerler. Biz görevimizi tamamladık, bundan sonraki arkadaşlarımız nasıl hizmet eder bize ne düşerse biz onların yanında olacağız. Son günlerde sosyal medyada akıl almayacak türden iftira, çamur, yalan kampanyası var. Belki ruh hali bozuk olanlar var ama doğru olanların da kafası karışıyor" şeklinde konuştu. 

 

Başkan Selahattin Gürkan'ın bu borç bilgisini inceleyeceğini de dile getiren Çakır, "Başkanımız da bunları inceleyecek, inceletecektir tabi. Başkanımıza belki ilk gelen bilgiler kaba taslak bilgilerdir. Belki bir boyutu ile bakılıyordur, diğer boyutu ile bakılmıyordur. Belki belediye ve şirketler üst üste toplanarak getirilmiş rakamdır. Bunlar bir idarecinin ortaya koyacağı, anlatacağı pozisyonlar değil. Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak gelirlerimiz düşük. Büyükşehirler içerisinde en düşük geliri olan illerden biriyiz. Çünkü vergi geliri ilde düşük olduğu için, bizimde genel bütçeden aldığımız pay çok düşük.

 

Hizmet alanımız, yüz ölçümü ve yol ağı anlamında en üst sıralarda iken en az bütçeleri alan illerin başında geliyoruz, büyükşehir olarak. Bu konuda bizler de çok mustariptik, Hacı Uğur Polat Başkanımız da, Selahattin Gürkan Başkanımız da zorlanacak. Bu konu ile ilgili bir girişim var. Şu anda Meclis gündeminde bekliyor. Biz onun yasalaşmasını istiyoruz. O yasalaştığı takdirde Malatya’ya, belediyelerimize gelen bütçelerde çok ciddi manada bir artış olacak, bu da Malatya’ya hizmet olacak. Biz bir hizmet gelsin, bir yatırım gelsin diye gitmediğimiz kapı kalmıyor.

 

Biz belediyelerimize gelen bütçeyi iyi bir noktaya getirebilirsek, diğer illerin almış olduğu seviyenin aynı ortalamasında alabilirsek, paylarımız yılda en az 150-200 milyonu bulan bir artış yaşayacak. Bu konuda ciddi bir takip içerisindeyiz. Yasa çalışmaları hazırlandı, şu anda Meclis gündemine gelmesi bekleniyor. Bu yıl içerisinde de yasalaşacağı kanaatindeyim. Kamuoyunda bizleri çok seviyesizce, sanki yanlış işler yapmışız gibi söylemler, mesajlar, yorumları görünce bir açıklama yapma gereği hissettik. Bir diğeri de orada şirket yöneticilerimiz var, idarecilerimiz, çalışanlarımız var.

 

Büyükşehir Belediyemizin idari kadrosunda belki 2 bin 100 civarında personeli var ama belediyeye bağlı bütün birim ve şirketlerimizde, genel müdürlüklerimizde 5 bin 700 personelimiz var. Dolayısıyla bütün bu arkadaşlarımız alın teri ile gece gündüz demeden geç saatlere kadar, yağmur, kar, kış demeden geç saatlere kadar çalışan arkadaşlarımız. Bugün Malatya'nın gelişmesinde, kalkınmasında emeği olan arkadaşlarımız. Biz görev yaptığımız süre içerisinde 7-8 arkadaşımız rahmetli oldu.

 

İş kazasında hayatını kaybeden birçok arkadaşımız oldu. Bu özveri ile çalışan arkadaşlarımız adına özellikle yapılan o yorumlar ve iftiralar karşısında bu arkadaşlarımızın da hakkı ve hukuku olduğunu düşünüyorum. Biz o arkadaşlarımızla 9 yıl çalıştık. Biz bu yapılan iftiralara cevap vermezsek onları da töhmet altında bırakmış oluruz. Şirket yönetimlerinde çok seçkin insanlar var, kurum yöneticileri, genel müdürlerimiz var.

 

Bunlar kurumlarını ayağa kaldırabilmek, geliştirebilmek için özveri ile çalışan arkadaşlarımız var. Tamamen yeni bir Malatya'nın kurulmasında, gelişmesinde, kalkınmasında bütün arkadaşlarımızın emeği var. Biz gelip geçiciyiz, bundan sonra gelenlerde hepsi gelip geçiciler. Ama oralarda çalışan arkadaşlarımız, o kurumların ekmeğini yiyorlar.

 

Esas sahibi de bu arkadaşlarımızdır. İster sahada ilaçlamada çalışsın ister kanalizasyonda çalışsın, isterse en üst yerde çalışsın hiç fark etmez. Biz göreve gelirken tek hedefimiz Malatya’ya hizmet etmekti. Allah'a çok şükür, biz alnımızın akıyla çok şeffaf bir süreci tamamladık. İhalelerimiz çok şeffaf, özellikle şirketlerimizi devreye koyarak yaptığımız işleri ortaya koyarak tamamladığımız bir sürecimiz vardı. Sosyal medyada yapılan bu karalama kampanyasından dolayı bizi yüzlerce samimi ve dürüst insanlar arıyor, belediyemizden de dahil olmak üzere bunlara niye cevap vermiyorsunuz diye. Bir açıklama yapın, gerçek bu kadar mı, tablo nedir, son durum nedir diye.

 

Burası kurumsal yerler, burası muz cumhuriyeti değil. Her şey sistem üzerinde kayıt altında. Alacaklar, verecekler, borçlar hepsi birebir kayıtlıdır. Tabloyu okumak gerekir, nasıl bakacağını herkes bilir ama tabloyu okumak lazım. Bunun üzerine siyaset yapmak isteyenlerde çıkacak. Biz her şeyin her türlü detayını, her adımın, her yatırımın detayını kuruşuna kadar, açıklamasını yapabiliriz.

 

Biz oradaki hakkın yetimin hakkı olduğunu biliyoruz. Biz bir kuruşu ne kimseye yediririz ne de yedirdik. Ne o zihniyetteki bir adam bizim yanımızda yer alabilir, nede bizim safta yer alabilir. Böyle bir durum tespit ettiysek de kapının önüne koymuşuzdur. Çünkü burası bize emanettir, bizim namusumdur. Ben kendi kuruşumuzun önemi yoktur ama oranın tek bir kuruşunun bile hesabını veremeyiz. Selahattin Gürkan Başkanıma bir şey söylemiyorum. Çünkü o da kendisine getirilen rakamı ifade etmiştir" diye konuştu. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER