© Maldia Haber

''Aşıyı Yerlileştirme Konusunda Kararlıyız''

Öncelikle Koronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, hastalarımıza acil şifalar diliyorum.

Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri

2002 yılında Türkiye’nin sağlık alanındaki fotoğrafı şuydu: dünyanın en geri kalmış sağlık sistemlerinden birine sahip bir ülke…

Hasta kuyrukları, yıkık dökük hastaneler, ilaç sıkıntıları, hastanede rehin kalan vatandaşlar…. Bunları hepimiz zaten biliyoruz.

Biz geldik, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nı hayata geçirdik.

Daha önce dünyada görülmemiş hız ve düzeyde sağlık göstergelerimizi iyileştirerek, anne bebek ölüm oranlarını düşürerek eşi benzeri olmayan bir başarı sergiledik.

Bizim yaptığımız sağlıktaki dönüşüm, bugün gelişmiş ülkelerin çoğunda yok.

Bugün, vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden memnuniyeti rekor seviyelerde.

Dünyada sağlıkta model ülke olarak gösteriliyoruz.

 

Sayın milletvekillerimiz

Ülkemizde aşı üretimi için çalışmalar ilk Osmanlı İmparatorluğu Döneminde başlamıştır.

1885 yılında Fransız Pastör, Abdulhamit Han’a aşı çalışmalarına destek olması için mektup yazınca, Abdulhamit Han Fransa’ya heyet ve altınlar gönderir, “aşı çalışmalarını İstanbul’da sürdürmesini” teklif eder.

Bu tarihten itibaren Türkiye’nin aşı serüveni başlar.

1997 yılına kadar verem, tifo, çiçek ve tetanos gibi 100’ü aşkın aşı üretilmiştir. Türkiye’nin artık son aşı üretimi çeşitli sebeplerle 1997’de sonlanmıştır.

 

Biz Milli ve yerli üretimin bir parçası olarak da sağlıkta yerlileşmeyi ve millileşmeyi çok önemsiyoruz.

Dışa bağlığımızın yüksek olduğu ilaç, malzeme ve cihaz konusunda özellikle 2023’e kadar aşıyı yerlileştirme konusunda kararlıyız.

Özellikle aşıyı devlet eliyle, güvenilir şekilde, maliyetini önemsemeden mutlak yerlileştirmeli ve millileştirmeliyiz diyoruz.

 

Bu çerçevede;

İlk 2009’da 5li karma aşı dediğimiz difteri, boğmaca, tetanos, hip ve çocuk felci aşılarını ürettik.

2011’de 4lü karmayı ürettik.

Bunların sayesinde anne bebek ölüm oranlarımızı önemli ölçüde azaltmayı başardık.

 

Sağlık Bakanlığımız, Halk Sağlığı Laboratuvarları ve Türkiye Sağlık Enstitüsü Başkanlığı (TÜSB) tarafından aşı, antiserum çalışmaları ve ARGE projeleri ciddi manada desteklenmektedir.

TUSEB tarafından 13 Mart’tan itibaren Covid19 konulu projelerin başvuruları alınmaya başlanmış ve devam etmektedir.

8 klinik çalışma, 6 COVID-19 aşı geliştirme, 6 adet tanı kiti geliştirme ve 11 adet temel bilimler alanında olmak üzere toplam 31 adet projeye destek sağlamış bulunmaktayız.

 

Ayrıca aşı geliştirme için çağrıya çıkılmış, projeler alınmış, bilimsel değerlendirme aşamaları devam etmektedir.

 

2014’te kurulan TÜSEB bünyesinde 2016’da açılan Aziz Sancar Yerleşkesinde, ülkemizde aşı ve ilaç AR-GE çalışmalarının yapılacağı Türkiye Aşı Enstitüsü kurulacaktır.

 

Bu eğitim ve üretim tesisinde, COVID-19’a ilaveten diğer aşıların üretimi için de gerekli olan eğitim ve üretim gerçekleştirilecektir.

 

 

 

 

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Aşı-Antiserum Üretimi

Biyolojik Ürünler ve Deney Hayvanları Üretim ve Araştırma Merkezimizde antiserum üretimi yapılmaktadır. halen tetanos, difteri, akrep, yılan, kuduz antiserum üretimi devam etmektedir.

 

Ülkemizde stratejik ürün geliştirmek amacıyla yüksek teknolojiye sahip ve tüm kabiliyetlerin tek elde toplandığı bir merkez kurulması çalışmaları devam etmektedir.

 

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğüne tahsis edilen arazi üzerinde Biyolojik Ürünler, Deney Hayvanları Üretim ve Araştırma Merkezinin kurulması planlanmıştır.

 

Bu merkez stratejik ürünlerin üretimi konusunda kamu ve özel sektöre araştırma desteği verecek ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesini sağlayacaktır.

 

 

Merkez bünyesinde;

Vücut Dışı Tıbbi Tanı Ürünleri Üretim Laboratuvarı (Tanı kiti geliştirilmesi)

Ulusal Tip Kültür Koleksiyon laboratuvarı (Suş bankası)

Deney Hayvanları Üretim Laboratuvarı

Antiserum Üretim Laboratuvarları,

GMP’e uygun formülasyon ve dolum merkezi (Antiserum/antivenom)

Kalite Kontrol Laboratuvarı yer alacaktır.

 

Sayın Milletvekilleri

Türkiye koronavirüsle mücadelede dünyaya örnek bir süreç yönetti, yönetmeye devam ediyor.

AK Parti’yi nasıl yıpratabiliriz değil, bu sürece nasıl katkı sağlayabiliriz diyerek katkı bekliyoruz.

 

Biz milli ve yerli savunma sanayimizi desteklediğimiz gibi, yerli ve milli biyoteknolojik ürünlerin de, başta aşı olmak üzere sonuna kadar destekliyoruz.

 

Bu vesileyle; bu ülke için özverili ve fedakârca hizmet eden kahramanlarımız sayesinde inşallah bu zorlu süreci atlatacağımıza yürekten inanıyor,

 

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER